18 Mart 2009 Çarşamba

Erkek kaynaklı infertilite

Semenin (meni) kendisindeki anormalliklerden veya taşınmasındaki sorunlardan kaynaklanabileceği gibi cinsel temasla ilgili problemler de benzeri bir durum yaratabilir.

Erkeğin ilk değerlendirmesi semen analizi olarak adlandırılan tetkikle yapılır. Semen analizinde standardizasyonu sağlayabilmek için, erkekten tetkik öncesinde 3-5 günlük cinsel perhiz yapması istenir. Semen örneği, herhangi bir kayganlaştırıcı madde kullanılmadan yapılan masturbasyonla verilir. Eğer örnek, evde verilmişse en geç 1 saat içinde laboratuvara ulaştırılmalıdır. Bazı durumlarda semen örneği cinsel ilişki ile de verilebilir, ancak bunun için spermleri öldürmeyen özel kondomlar androloji laboratuvarından temin edilmelidir. Semen örneği direkt olarak ve çeşitli işlemlerden sonra değerlendirilir. Sperm değerleri zaman içinde farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle; bir erkeğin semen analizi hakkında görüş bildirmek için en az 2-3 haftalık aralarla iki örneğin incelenmesi gereklidir. Dünya Sağlık Teşkilatı kriterlerine göre yapılan bir sperm değerlendirmesine normal denilebilmesi için sperm sayımının mililitrede 20 milyondan fazla, hareketliliğinin %50’nin üstünde ve en az %70'inin şekil olarak normal olması gerekmektedir. Bu analizin daha detaylandırılmış ve merkezimizde de yapılan diğer bir şeklinde ise yapısal normallik özel boyama tekniği ile değerlendirilmekte, % 14 ve üstü değerler normal olarak kabul edilmektedir (Kruger analizi).


Semendeki anormallikler öncelikle yumurtalıklardan (testis) sperm üretilmesi aşamasındaki problemler nedeniyle oluşmaktadır. Bu üretim sorununa neden olan etken genellikle bilinememektedir. Genetik ve hormonal bazı faktörlerin yanısıra, daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar, aşırı sigara ve alkol tüketimi veya yalnızca strese bağlı olarak da sperm üretim problemleri yaşanabilir. Bunun yanısıra bazı ilaçlar, çeşitli kimyasal maddeler, radyasyon ve radyoterapi sperm üretimi üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Testislerde sperm üretiminin normal olmasına karşın üretilen spermin taşınmasını sağlayan kanalların doğumsal olarak ya da sonradan geçirilen bazı hastalıklara bağlı olarak tıkalı olması yine gebeliği önleyen faktörlerdendir. Testislerin ortam ısısını arttırarak spermlerin üretimi ve hareketi üzerinde olumsuz etki yaptığına inanılan varikosel (testislerden kirli kanı taşıyan toplar damarların genişlemesi ve bölgede kirli kan göllenmesinin artması durumu) cerrahi olarak düzeltilebilecek bir sorundur. Ancak operasyona rağmen spermlerde fonksiyonel bir gelişme sağlanamayabilir veya görünümde bir düzelme olmakla birlikte dölleme kabiliyeti arttırılamayabilir.

Nadiren de olsa semenin içinde sperme zarar verebilecek antikorlar bulunabilir. Bu durum genellikle ameliyat, geçirilmiş travma (testise darbe, kaza vb.) veya enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilir.
Tüm bu faktörlere bağlı olarak semen içerisinde ya hiç sperm bulunmayabilir (azoospermi) ya da sperm sayısında azalma (oligozoospermi), hareketliliğinde azalma (astenozoospermi) veya şekil bozukluğu (teratozoospermi) ya da bu son üç durumun çeşitli şekillerde kombinasyonları görülebilir. Tedavi semen analizindeki bozukluğun nedenine ve derecesine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Sıklıkla erkeklerin bir üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekebilir. İlaç tedavisi erkeğe bağlı problemlerde nadiren başarılı olmaktadır. Erkek inferilitesinin tedavisi; enfeksiyonlar için antibiotik kullanımını, varikosel ya da kanal tıkanıklıkları için operasyon yapılmasını, sperm kalitesini arttırmak için hormon kullanımını, aşılama (intrauterin inseminasyon - IUI) ya da diğer yardımcı üreme tekniklerinin uygulanmasını gerektirebilir. Tüp bebeğin klasik yöntemlerle uygulanması bu hastalara bir miktar şans tanımışsa da esas erkeğe bağlı problemlerin çözümünde çığır açan gelişme merkezimizde de yapılan mikroenjeksiyon (ICSI) uygulaması olmuş ve böylelikle spermin dölleme kabiliyetine bakılmaksızın canlı spermi olan herkesin çocuk sahibi olabilme şansını yakalayabilmesini sağlamıştır.

Erkeklere Gerekebilecek İşlemler

Eğer bir erkeğin semen örneğinde hiç sperm yoksa (azoospermi) bu durumda doğrudan doğruya mikroenjeksiyon işlemi uygulanamaz. Bu durumdaki erkeklerde dışarıya sperm çıkarılamamasına karşın testis dokusu içerisinde ya da spermi taşıyan kanallarda sperm bulunma olasılığı vardır. Bu hastalarımızdan yapılan ürolojik muayene ve çeşitli tetkikler sonrasında testis dokusu ya da kanallar içerisinde sperm bulunma olasılığı olanlarda testis ya da kanallardan elde edilen spermlerin kullanımı ile mikroenjeksiyon işlemi başarıyla uygulanabilmektedir.

TESE (Testicular Sperm Extraction)

Semen örneğinde hiç sperm bulunmayan ve aynı zamanda kanallarda da tıkanıklık olmayan erkeklerde yumurtalıklardan (testis) sperm bulma işlemidir. Bu işlem erkekte semen örneğinin tümünde spermlerin hareketsiz olması durumunda (total immotilite) hareketli ya da daha fazla oranda canlı spermler bulabilme umuduylada yapılabilir. TESE yapılacak olan çiftlerde kadından yumurta toplanacağı gün ya da bir gün önce öncelikle erkek ameliyata alınır. Lokal ya da genel anestezi altında doktor tarafından testislerden alınan doku örnekleri laboratuvara gönderilerek içerisinde sperm olup olup olmadığı araştırılır. Sperm bulununcaya kadar ya da sperm olmadığına kanaat getirinceye kadar doku örneği alınmaya devam edilir (Multiple biyopsi, çoklu biyopsi). Eğer sperm bulunduysa kadının yumurtaları toplanarak mikroenjeksiyon işlemi yapılır. Eğer sperm bulunamadıysa kadının yumurtaları toplanmaz ve tedavi basamaklarına son verilir. Yumurtalıkların aşırı uyarılma riskinin (OHSS) olduğu durumlarda TESE işleminde sperm bulunamasa da hastanın eşini koruma amaçlı yumurta toplama işlemi yapılabilir.

Bazı hastalarda bu işlem ameliyata gerek kalmaksızın ince iğne yardımıyla yapılabilmekte ve sperm elde edilebilmektedir (TESA ya da TEFNA).Alternatif olarak kadın işleme hazırlanmadan erkekte biyopsi yapılmakta ve alınan örnek patolojik inceleme yanında sperm olup olmadığının araştırılması için embriyoloji laboratuvarına gönderilmektedir. Bu örnekte sperm gözlenmesi halinde doku dondurularak saklanmaktadır. Bu aşamadan sonra kadın tedaviye girerek yumurtaların toplanacağı gün veya bir gün önce dondurulan doku çözülerek bulunan spermlerle ICSI yapılmaktadır. Burada bir müdahaleyle birden çok deneme yapma şansı doğmakta ve kadın eğer sperm yoksa gereksiz tedaviye ve strese maruz kalmamaktadır. Bu uygulamanın tek ve en önemli dezavantajı çözme işlemi sırasında sınırlı sayıda sperm olan vakalarda spermin bulunamamasıdır





Son yıllarda azoospermik erkeklerde testislerden sperm bulunma şansını artırmaya yönelik olarak testislerin açılarak spermlerin yapıldığı kanalcıkların (tübül) operasyon mikroskobu altında incelenmesi şeklinde özetlenebilecek mikro-TESE yöntemi geliştirilmiştir. Bu uygulama merkezimizde üroloji uzmanının işbirliği ile başarıyla kullanılmaktadır.
MESA (Microsurgical Epididymal Sperm Aspiration)
Sperm taşıyan kanalların doğuştan ya da sonradan geçirilen çeşitli hastalık, travma veya ameliyatlara bağlı olarak tıkanması sonucunda semende hiç sperm bulunmaması (obstrüktif azoospermi) durumunda erkeklerin kanallarından lokal yada genel anestezi altında mikrocerrahi yöntemiyle (MESA) veya direkt ciltten iğneyle (PESA) sperm elde edilmesi işlemidir. Elde edilen spermler daha sonra mikroenjeksiyon işlemi ile kadından elde edilen yumurtaların içerisine enjekte edilmektedir.
Ankara Tüp Bebek Merkezinde tüm bu işlemler bu konularda deneyimli uzman doktorlar tarafından yapılmaktadır. Bu işlemler için merkezimizde yatmanıza gerek yoktur ve her hangi bir sorun çıkmadığı takdirde işlemden sonra bir süre dinlenip evinize gidebilirsiniz. Eğer yapılan uygulama sonucunda gebelik elde edilemezse TESE ya da MESA gibi işlemlerin tekrar yapılması mümkündür. www.ankaratupbebek.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı öğrenmekten memnuniyet duyarız