18 Mart 2009 Çarşamba

Tüp bebekte başarıyı etkileyen uygulamalar

Assisted hatching (AHA)

Embriyo transfer aşamasından önce embriyoyu saran zarın (zona pellucida) inceltilmesi işlemidir. Zira ana rahmine verilen embriyolar bu zarı yırtıp dışarı çıkmak suretiyle rahim duvarına tutunabilirler.

Niçin (AHA) Yapıyoruz?

Gebeliğin oluşmadığı bazı durumlardan bu zarın kalın ya da sert olması, dolayısıyla da tutunmayı engellemesi sorumlu tutulmuştur. Bu durumlarda embriyonun tutunma yeteneğini artırmak üzere mekanik, asit ya da laser yöntemiyle bu zar bir miktar inceltilir. Özellikle ileri yaştaki kadınların embriyolarında ya da dondurulup çözülmüş embriyoların transferinde uygulanması önerilmektedir. Doğru biçimde uygulandığı takdirde gebe kalma şansını %10 - 15 artırdığını bildiren çalışmalar mevcuttur.

Blastokist transferi

Blastokist, embriyonun döllenmeden sonraki 5. günde aldığı forma verilen isimdir. Giderek geliştirilen ve embriyonun daha ileri evrelere ulaşmasına olanak veren kültür ortamları sayesinde blastokist gelişimi ve transferi daha güvenli hale gelmiştir.

Blastokist transferi ne avantaj sağlar?

Doğal gebelikte spermin yumurtayla buluşması ve döllenmenin oluşması rahim tüplerinde gerçekleşir. Embriyo burda bir yandan bölünmeye başlarken, bir yandan da rahimde yerleşeceği yere doğru göç eder. Bu göçün tamamlanması yaklaşık olarak embriyonun blastokist formasyonuna dönüştüğü döneme denk düşer. Bu görüşten hareketle embriyoların blastokist döneminde transfer edilmesinin üreme fizyoloji bakımından daha uygun olacağı düşünülmüştür. Bu konuda yapılan çalışmalar bu görüşü destekler nitelikte gebelik oranlarının artmasıyla sonuçlanmıştır. Bu uygulamanın rutin olarak değil, seçilmiş vakalarda kullanılmasının sebebi, embriyoların 5. güne kadar geliştirilmesindeki güçlüklerdir.

Emriyo ve sperm dondurma

Tüp bebek prosedürleri gereği, tedaviyle çok sayıda yumurta geliştirilerek döllenmeleri sağlanır. Transfer günü bunların arasından belirli bilimsel kriterler ışığında en iyi 2 ya da 3 tanesi seçilerek transfer edilir. Ancak çogu kez, transferden sonra iyi kalitede olan (sağlıklı bir bebek olma potansiyeli taşıyan) embriyolar arta kalır. İşte bu embriyolar dondurmaya adaydır.

Dondurma yönteminin sağladığı avantajlar

Tüp bebek uygulamalarında embriyo ve spermlerin dondurulmaları özellikle hastalar açısından çok önemli kazanımlar sağlamıştır. Tekrar bir tüp bebek denemesi yapmak isteyen çiftlerin yeniden uzun ve pahalı tedavileri tekrarlamaları gerekmeden bu şansı deneyebilmeleri, hem fizyolojik bakımdan hem de ekonomik bakımdan avantaj sağlar. Bundan başka, özellikle sperm sorunu olan ya da hiç spermi olmayan erkeklerde çeşitli cerrahi yöntemlerle sperm elde edilebilmektedir. Ancak gereği durumda bu ameliyatların tekrarlanmasının çeşitli sakıncaları ve riskleri de mevcuttur. Bu yüzden elde edilen spermlerin dondurularak saklanması, her yeni denemede erkeğin aynı ameliyat işlemlerini geçirmesini ve olası risklerle karşılaşmasını ortadan kaldırır.

İmplantasyon öncesi genetik tanı (PGD)

Embriyonun 3. günden itibaren (8 ya da daha çok birbirinin aynı olan hücre aşamasındadır) içerisindeki hücrelerden birinin (blastomer) alınarak genetik analizinin yapılmasıdır. Burdaki uygulanan işlem, deneyimli kişilerce uygun yapıldığı sürece embriyoya zarar vermez. Prensip olarak alınan numunenin gösterdiği genetik özelliğin embriyonun kalan diğer hücrelerini ifade ettiği kabul edilir ve embriyonun genetik bakımdan sağlıklı olup olmadığına karar verilir.

PGD ne zaman gereklidir?

Bilinen tanımlı bir genetik hastalığın taşıyıcısı olan anne ve baba adaylarının her biri için, eğer bu genetiğin çocuğa aktarılma riski varsa, nedeni bilinmeyen ve tekrarlayan erken gebelik kayıpları olan anne adaylarında, tekrarlayan denemelerde gebe kalamayan anne adaylarında, ileri yaşta anne olmak isteyen anne adaylarında, sperm ve / veya yumurtanın ileri derecede yapısal anomali gösterdiği durumlarda yapılması önerilmektedir. İleri bir yöntem olarak sağladığı yararlar açık olmakla beraber, rutin olarak her embriyoya uygulanması doğru ve gerekli değildir. Uygulanıp uygulanmayacağına, belirli tıbbi ve etik kurallar çerçevesinde doktor ve anne-baba adayı çift birlikte karar vermelidir.

Spermatid injeksiyonu

Normal koşullarda olgun spermi bulunmayan (azoospermik) erkeklerin bir kısmında bunun nedeni, sperm gelişiminin bir aşamada duraksamış olmasıdır. Eğer bu aşama sperm öncü hücrelerinin genetik olarak mayoz bölünmelerini tamamladığı bir evreden sonra ise, ( round ve/veya elonge spermatid) bunlarla ICSI yapılmak suretiyle teorik olarak normal bir embriyo gelişecebileceği öngörülmüş ve denenmiştir. Kısmen sağlıklı gebeliklerin elde edildiğini de bildiren yayınlar olmakla birlikte, bu uygulama şimdilik klinik olarak kabul edilebilir bir başarı oranını sağlayamamıştır. Daha çok deneysel olarak sürdürülmekte ve daha iyi sonuçların alınabilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir.

In vitro maturasyon (IVM)

Kadının yumurtası da hormonların etkisi altında belirli aşamalardan geçerek olgun hale gelir ve sadece olgun formları embriyo gelişimi için elverişlidir. Tüp bebek prosedürlerinde yumurtalıklardaki çok sayıda erken evredeki yumurtanın yüksek dozda hormon ilaçları marifetiyle olgunlaştırılarak toplanması ve işlemelere tabi tutulması sözkonusudur. İn vitro maturasyon (vücut dışında olgunlaşma), adından anlaşılacağı üzere bu erken evredeki yumurtaların o haliyle toplanıp, olgunlaşma süreçlerini laboratuvar koşullarında tamamlamayı ve işlemlere öylece devam etmeyi benimseyen bir yöntemdir. Bunun sağladığı avantaj olarak da, kadının yüksek dozdaki hormon tedavisine ihtiyacının kalmayacağı ifade edilmektedir. Ayrıca hormon tedavisine rağmen yumurtalıklarında bu yumurtaların gerektiği gibi olgunlaşmadığı durumlarda da başvurulacak bir yöntem olarak önerilmektedir. Bu konuda ortaya konan deneyimler henüz tatminkar sonuçlar verememiştir. Kültür koşullarının daha da iyileştirilmesine ve olgunlaşma süreçlerinin detaylarının daha çok keşfedilmesine ihtiyaç var gibi görünmektedir. www.ankaratupbebek.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı öğrenmekten memnuniyet duyarız